Gıcık Zeytin
Barakdağ, Aladağ’dan Karaisalı’ya doğru giderken
Wild Olives
Barakdag, travelling from Aladag towards Karaisalı
26.01.2023
Etekli Köyü yolunda, Dokuzoluk kanyonuna bakan sağ sırtlarında Ardıç ve Çam ağaçlarının arasında Zeytin ağaçları yükseliyor güneşe doğru. Bu küçücük, ezince kırmızıyla mor arası bir yağ bırakan, etli kısmı az zeytinlere rehberimiz ‘’Gıcık Zeytin’’ diyor.
Bu zeytinlere başka kaynaklarda Delice Zeytin veya Dağ Zeytin’i de deniyor. Yağ bakımından Gemlik veya Ayvalık tipi zeytinlere kıyasla verimsiz olduğu düşünülen Gıcık Zeytin’i pek kimselerin toplamadığını öğreniyoruz. Geçmişte bu zeytinden yağ çıkarılmasının yaygın olduğunu, bundan yapılan yağın lezzetinin bir başka olduğunu hatırlatıyorlar. En yakını Tarsus’ta olan fabrikaya gidemeyen yöre köylülerinin, zeytinin yağını Seten veyahut Yuğlak diye adlandırılan taş araçla çıkardığını aktarıyorlar. Diğer rehberimizin anlattıklarına göre toplanan zeytinler önce setende eziliyor ardındansa sıcak suyla karıştırılıyor. Isı zeytinin yağını bırakmasına yardım ediyor. Isınan karışım sıkılarak süzülüyor. Süzülen sıvı zamanla su ve yağ olarak ikiye ayrılıyor. Suyun üzerine çıkan yağ ayrılıp şişeleniyor. Geride kalan tortu sabun olabiliyor.
Karaisalı’ya doğru indikçe çevrede etrafı tellerle çevrili Gemlik Zeytin’i bahçeleri çoğalıyor. Gıcık Zeytinlerse Doğu Akdeniz ikliminin ekolojik hafızasına dair önemli bir iz olarak dağlarda kendi başlarına büyümeye ve çoğalmaya devam ediyor. Geçmişte en yakın zeytinyağı fabrikası Tarsus’tayken günümüzde Karaisalı ve çevre köylerinde çok sayıda zeytin fabrikası açılmış. Hasat zamanı yağ sıkmak için hazır bekliyor.
Bu zeytinlere başka kaynaklarda Delice Zeytin veya Dağ Zeytin’i de deniyor. Yağ bakımından Gemlik veya Ayvalık tipi zeytinlere kıyasla verimsiz olduğu düşünülen Gıcık Zeytin’i pek kimselerin toplamadığını öğreniyoruz. Geçmişte bu zeytinden yağ çıkarılmasının yaygın olduğunu, bundan yapılan yağın lezzetinin bir başka olduğunu hatırlatıyorlar. En yakını Tarsus’ta olan fabrikaya gidemeyen yöre köylülerinin, zeytinin yağını Seten veyahut Yuğlak diye adlandırılan taş araçla çıkardığını aktarıyorlar. Diğer rehberimizin anlattıklarına göre toplanan zeytinler önce setende eziliyor ardındansa sıcak suyla karıştırılıyor. Isı zeytinin yağını bırakmasına yardım ediyor. Isınan karışım sıkılarak süzülüyor. Süzülen sıvı zamanla su ve yağ olarak ikiye ayrılıyor. Suyun üzerine çıkan yağ ayrılıp şişeleniyor. Geride kalan tortu sabun olabiliyor.
Karaisalı’ya doğru indikçe çevrede etrafı tellerle çevrili Gemlik Zeytin’i bahçeleri çoğalıyor. Gıcık Zeytinlerse Doğu Akdeniz ikliminin ekolojik hafızasına dair önemli bir iz olarak dağlarda kendi başlarına büyümeye ve çoğalmaya devam ediyor. Geçmişte en yakın zeytinyağı fabrikası Tarsus’tayken günümüzde Karaisalı ve çevre köylerinde çok sayıda zeytin fabrikası açılmış. Hasat zamanı yağ sıkmak için hazır bekliyor.
On the road to Etekli Village, on the right ridges overlooking Dokuzoluk canyon, Olive trees rise towards the sun among the Juniper and Pine trees. Our guide calls these tiny, acidic olives, which leave an oil between red and purple when crushed, "Gıcık Zeytin“.
These olives are also called Delice Olive or Mountain Olive in other sources. We learnt that not many people harvest Gıcık Olive, which is considered to be inefficient in terms of oil compared to Gemlik or Ayvalık type olives. They remind us that it was common to extract oil from these olives in the past and that the flavour of the oil made from these olives was different. The local villagers, who could not go to the nearest factory in Tarsus, extracted the oil from the olives with a stone vehicle called Seten or Yuğlak. According to our other guide, the olives are first crushed in the Seten and then mixed with hot water. The heat helps the olives to release their oil. The heated mixture is squeezed and filtered. The strained liquid is separated into two as water and oil over time. The oil that rises above the water is separated and bottled. The residue left behind can be soap.
As we descend towards Karaisalı, Gemlik Olive groves surrounded by wires multiply in the area. As an important trace of the ecological memory of the Eastern Mediterranean climate, Gıcık Olives continue to grow and multiply on their own in the mountains. In the past, the closest olive oil factory was in Tarsus. Today many olive factories have been opened in Karaisalı and its surrounding villages. They are ready to press oil at harvest time.
These olives are also called Delice Olive or Mountain Olive in other sources. We learnt that not many people harvest Gıcık Olive, which is considered to be inefficient in terms of oil compared to Gemlik or Ayvalık type olives. They remind us that it was common to extract oil from these olives in the past and that the flavour of the oil made from these olives was different. The local villagers, who could not go to the nearest factory in Tarsus, extracted the oil from the olives with a stone vehicle called Seten or Yuğlak. According to our other guide, the olives are first crushed in the Seten and then mixed with hot water. The heat helps the olives to release their oil. The heated mixture is squeezed and filtered. The strained liquid is separated into two as water and oil over time. The oil that rises above the water is separated and bottled. The residue left behind can be soap.
As we descend towards Karaisalı, Gemlik Olive groves surrounded by wires multiply in the area. As an important trace of the ecological memory of the Eastern Mediterranean climate, Gıcık Olives continue to grow and multiply on their own in the mountains. In the past, the closest olive oil factory was in Tarsus. Today many olive factories have been opened in Karaisalı and its surrounding villages. They are ready to press oil at harvest time.
Photos: Mahsul Projesi