27.04. - 22.09.2024
Sergi ve kamusal program
Exhibtion and public program
Sergi ve kamusal program
Exhibtion and public program
Bayetav Sanat, İzmir
Dünya ile kurulan ilişkilere dair tarifleri yeniden ele alan Mahsul Vakaları, işbirlikleri ve bir aradalıklara dayalı bir sergi ve kamu programı olarak Bayetav Sanat’ta gerçekleşiyor.
Mahsul Vakaları,kimi tarihçilerin kimi tarihçilerin Anadolu’nun çevre tarihindeki bir dönüm noktası olarak gördüğü 1858 Arazi Kanunnâmesini başlangıç noktası olarak belirliyor. Akdeniz coğrafyasında gelişen mahsullerin ve değişen hasılatın izdüşümünü sunan çeşitli vakaları bir araya getiriyor. Ege sahillerinde müşterek yamaçlara konan meyve bahçelerinin, denizaşırı maceralara çıkan meyve ve böceklerin, başka bir üretim mümkün mü sorusuna cevap arayan toplulukların, türler arasında yoldaşlıklar kuran dillerin, dağlar arasında yuva kuran çadırların, bir dünya anıyı beraberinde taşıyan heybelerin, Anadolu’nun rüyalarını, kaygılarını ve hayallerini kaydeden romanların, rüzgâr gülünün merdanesine gücünü bırakan esintinin, denizle karanın buluştuğu yerde uçuşan kumların, kumlara gölgesi düşen yabancı tohumların, iki nehri birbirine bağlayan sazlıkların ve vadide akan suyun hakkını savunan kadınların; toprağın, suyun ve havanın hikâyelerini buluşturuyor.
Readdressing relations with the world, Mahsul Vakaları [Yield Events], opens at Bayetav Sanat as an exhibition and a public program based on a series of multispecies collaborations and comraderies.
Mahsul Vakaları traces back to the 1858 Ottoman Land Code some historians read as a turning point in the environmental history of Anatolia. It brings together various events that project the yields accelerating in the Mediterranean region, as well as their changes. It meshes the stories of the fruit gardens sharing the hillsides of the Aegean sea cost, fruits and insects in their oversea adventures, communities in the pursuit of a sustainable production, languages of companion species, tents building a nest between mountains, carrier bags carrying a world of memories, novels registering the hopes, concerns and dreams of Anatolia, the breeze blowing the cylinder of the windmill, sands waving where the sea and the land meets, foreign seeds whose shadows fall upon those sands, reeds linking two rivers, and the women defending the rights of the water that runs through the valley. It meshes the story of the land, sea, and air.
MAHSUL VAKALARI
27.04.2024 - 22.09.2024, Bayetav Sanat, İzmir
Araştırma ve program Dilşad Aladağ
üretimleriyle ANATOPIA, Ali Cindoruk, Aslıhan Demirtaş, Aslı Özdoyuran, Dilşad Aladağ, Eylül Şenses, Fatma Belkıs, İz Öztat, Yasemin Ülgen
Dünya ile kurulan ilişkilere dair tarifleri yeniden ele alan Mahsul Vakaları, işbirlikleri ve bir aradalıklara dayalı bir sergi ve kamu programı olarak Bayetav Sanat’ta gerçekleşiyor.
Mahsul Vakaları, Çukurova’da başlayan ve İzmir’de devam eden, Anadolu’nun güney ve batı kıyılarındaki kırsal modernleşme sürecinin çevresel, kültürel ve toplumsal mahsullerini araştıran “Mahsul Projesi”nin bir mahsulü. 2022 yazından bu yana süren, coğrafya gezileri, arşiv ziyaretleri, görüşmeler ve kayıtlarla beslenen araştırma, eş zamanlı olarak genişleyen çevrimiçi bir arşiv denemesi de sunuyor. Adana ayağı CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı kapsamında Avrupa Birliği tarafından, İzmir ayağı BAYETAV Bir Arada Yaşarız Destek Programı ile desteklenen “Mahsul Projesi”, ekolojiyi türler arası ilişkilerle kenetlenen çok katmanlı ve devingen bir ağ olarak ele alıyor. Mahsul Vakaları ile bugünün devinimlerini coğrafyadan hikâyelerle hatırlayarak, yeniden seslendirerek ve türler arası birliktelikler hayal ederek düşünmeyi öneriyor.
Arapça حَصَلَ (hasl) fiil kökünden türeyen ve Anadolu’da konuşma diline eklemlenen mahsul, dünyayla girdiğimiz ilişkilerle hasıl olanları tarifliyor. Bu ilişki vermekten çok almaya; verime, miktara ve ebata odaklandıkça hasıl olanların kuvveti, tesiri ve sürekliliği değişiyor. Toprağa ekilen bir tohumla bin tohumun, bir barajla bin barajın hasılatı dünyada bambaşka izler bırakıyor.
Birbirine dolanık türlerin ve jeolojik katmanların devinimiyle oluşmuş ekolojilerde mahsuller de bir o kadar dolanıktır. Yalnız hasılata odaklanan insan merkezli bir bakış, hasılatın yörüngesinde vuku bulanları gözden kaçırır. Mahsul Vakaları, merkezi çeperinde kalanlarla, hasılatı yörüngesindekilerle birlikte görebilmenin, rafa kaldırılan usül ve araçlarla sürdürebilmenin biçimlerini araştırıyor. Bu vakalar bizleri Anadolu’da hâlâ izleri süren, dünyayla başka türlü ilişkilenme biçimlerini de tarifleyen kadim üretim yöntemlerini pratiğe dökerek hatırlama ve türeterek aktarma olasılıklarını keşfetmeye de davet ediyor. Bu olasılıklar sergide birbirine dokunan, iz bırakan ve muhafaza eden yerel malzeme ve usullerle kendine yer bulurken onlara arşiv belgeleri, yayınlar, ses, çizim, fotoğraf ve video gibi pek çok farklı mecra ve malzeme de eşlik ediyor. Mahsul Vakaları, dünyayı benzer meraklarla mesken tutan üretimleri yankılarken onlarla işbirliği yaparak çoğalıyor. Sergi ve kamu programı, Anadolu’nun Akdeniz kıyılarını insan merkezli olmayan bakışlarla anlama ve anlamlandırma heybesine dönüşüyor.
Mahsul Vakaları, kimi tarihçilerin kimi tarihçilerin Anadolu’nun çevre tarihindeki bir dönüm noktası olarak gördüğü 1858 Arazi Kanunnâmesini başlangıç noktası olarak belirliyor. Akdeniz coğrafyasında gelişen mahsullerin ve değişen hasılatın izdüşümünü sunan çeşitli vakaları bir araya getiriyor. Ege sahillerinde müşterek yamaçlara konan meyve bahçelerinin, denizaşırı maceralara çıkan meyve ve böceklerin, başka bir üretim mümkün mü sorusuna cevap arayan toplulukların, türler arasında yoldaşlıklar kuran dillerin, dağlar arasında yuva kuran çadırların, bir dünya anıyı beraberinde taşıyan heybelerin, Anadolu’nun rüyalarını, kaygılarını ve hayallerini kaydeden romanların, rüzgâr gülünün merdanesine gücünü bırakan esintinin, denizle karanın buluştuğu yerde uçuşan kumların, kumlara gölgesi düşen yabancı tohumların, iki nehri birbirine bağlayan sazlıkların ve vadide akan suyun hakkını savunan kadınların; toprağın, suyun ve havanın hikâyelerini buluşturuyor.
YIELD EVENTS
27.04.2024 - 22.09.2024, Bayetav Sanat, İzmir
Research and program Dilşad Aladağ
with works from ANATOPIA, Ali Cindoruk, Aslıhan Demirtaş, Aslı Özdoyuran, Dilşad Aladağ, Eylül Şenses, Fatma Belkıs, İz Öztat, Yasemin Ülgen
Readdressing relations with the world, Mahsul Vakaları [Yield Events], opens at Bayetav Sanat as an exhibition and a public program based on a series of multispecies collaborations and comraderies with the earth and its inhabitants.
Mahsul Vakaları is the yield (mahsul) of the Mahsul Projesi [Project Yield], which investigates the environmental, cultural, and social yields of rural modernisation in the Southern and Western shores of Anatolia. Starting in Çukurova, the project continues its journey in İzmir. While being nourished by forays to geographical locales, archival visits, interviews and recordings since the summer of 2022, Mahsul simultaneously offers an expanding online archive. Mahsul, whose Adana stop is supported by CultureCIVIC and İzmir stop is supported by BAYETAV We Live Together Research Program, approaches ecology as a mobile, multi-layered mesh connected through manifold relationships with organic and inorganic entities. Together with Mahsul Vakaları, the Mahsul Projesi invites us to think of the mobilities today by remembering the stories from this geography, reiterating them and imagining earthly companionships.
A word derived from the Arabic root حَصَلَ (hasl) which became a part of the daily language in Anatolia, Mahsul, describes what our relations with the world breeds. As these relations focus on taking -output, quantity and size- rather than giving, the force, affect, and the persistence of breeding changes. The yields of a thousand seeds or a thousand dams leave starkly separate traces in the world.
In the ecologies that came into existence through the motion of entangled species and geologic layering, yields cannot but be entangled, too. A human-centric view focusing on revenue only would miss what occurs within the yield’s orbit. Mahsul Vakaları seeks out ways of seeing the center and its peripheries, as well as the yield and its orbits. It reincorporates displaced and forgotten methods and techniques. These events invite us to discover the possibilities of remembering the ancient production methods that describe different ways of relating to the world. Traces of such methods still operate in Anatolia might return and multiply through transmission and practice. These possibilities inhabit the exhibition through the interaction of the local materials and techniques. Yields are marked and preserved in the company of various media and materials including archival documents, publications, sounds, drawings, photographs and videos. A shared sense of wonder resonates throughout the artworks in this exhibition and Mahsul Vakaları multiplies in its collaborations with them. The exhibition and the public program become a carrier bag to understand and make sense of the Mediterranean shores alongside human and more-than-human perspectives.
Mahsul Vakaları traces back to the 1858 Ottoman Land Code some historians read as a turning point in the environmental history of Anatolia. It brings together various events that project the yields accelerating in the Mediterranean region, as well as their changes. It meshes the stories of the fruit gardens sharing the hillsides of the Aegean sea cost, fruits and insects in their oversea adventures, communities in the pursuit of a sustainable production, languages of companion species, tents building a nest between mountains, carrier bags carrying a world of memories, novels registering the hopes, concerns and dreams of Anatolia, the breeze blowing the cylinder of the windmill, sands waving where the sea and the land meets, foreign seeds whose shadows fall upon those sands, reeds weaving two rivers, and the women defending the rights of the water that runs through the valley. It meshes the story of the land, sea, and air.